Evinin bahçesinde oluşturduğu müzeye itina ile bakan 65 yaşındaki Zeki Türkoğlu tarihe önceden beri merakı olduğunu ve Türkiye'nin dört bir yanından 30 yıldır topladığı tarihi değer taşıyan eşyalarla evinin bahçesinde müze oluşturduğunu belirtti.
Yıllarca Almanya'da işçi olarak çalıştığını belirten Türkoğlu, "Emekli olup köyüme döndüğüm zaman kafama göre içinde huzur bulabileceğim bir ev yaptırdım. Bahçesine güzel ve büyük bir havuz, bahçesine ilginç taşlar ve kümesler yaptırdım. Daha sonra bu hevesim gitgide büyüdü. Almanya'da yaşadığım günlerden kalan eşyalarımı müzeme koydum. Daha sonra eski tarihi eşyaları biriktirmeye başladım. Hayatımda önem taşımış hangi eşya varsa onu buldum buluşturdum müzemdeki yerine yerleştirdim. Yaklaşık 30 yıldır bu müzeyi geliştirmeye gayret gösteriyorum. Tarihi değer taşıyan eşyaların yanı sıra ilginç şeyleri de bahçemde sergiliyorum. Ilginç taşlar, ilginç ağaçlar, ilginç bitkiler bahçemin ve müzemin güzelliğine güzellik katıyor. Burada tarihe ait her şeyi bulabilirsiniz. Çocuklarımın 40 yıl önce giydiği ayakkabıları, benim çocukluğum zamanında aydınlatma için kullandığımız gaz ocakları, at semerleri, eski semaverler, Almanya'da bizleri uyandırmak için eskiden kullanılan aletler kısacası hayatıma dair ne varsa koleksiyonuma kattım" dedi.
Eserlerinin değerinin paha biçilemez olduğunu belirten Türkoğlu "Burada gördüğünüz bu eski eşyaların sizler için belki beş kuruş değeri yoktur ama benim gözümde paha biçilemez bir değerde bahçemdeki büyük kümeste sülün, bıldırcın, değişik ve ilginç güvercin çeşitleri, Sibirya Kurdu cinsi köpek gibi birçok hayvanım var. Onlarla vakit geçirmek beni çok mutlu ediyor ve gün içinde ki en yakın arkadaşlarım oluyorlar. Geçtiğimiz aylarda eşimi trafik kazası sonucu kaybettim. Bu olay benim şevkimi baya kırdı. Artık buraya pek gelmek istemiyorum. Hatıraları gördükçe anılarım tazeleniyor ve buda beni son derece üzüyor" diye konuştu.
Almanya'da tanıştığı lüks adı verilen gaz lambasını müzesinde sergileyen ve mazisini anlatan Zeki Türkoğlu, "O zamanlar ilk olarak Almanya'ya gittiğimde görmüştüm bu lüksü ve ne kadar güzel bir şey derdim. Yakıyorsun ve her yeri saatlerce aydınlatıyordu. Altında ayarı var. O ayarı açtıkça daha çok ışık verir. ve o zamanlar herkeste de bulunmazdı, pahalıydı. Almanya'dan gelirken büyük bir hevesle alıp getirmiştim. Sonra elektrikle tanıştığımızda bu gaz lambaları tarih oldu, değerini kaybetti ama benim için hala o günlerdeki kadar özeldir" dedi